Helal Kozmetiklerin Önlenemez Yükselişi

05/04/2017

Helal Kozmetik trendinin Güneydoğu Asya'da sonra sırasıyla Hint Yarımadası'na, Orta Doğu ve Afrika'ya doğru yayılacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Ayrıca önünüze bir dünya haritası alır ve Müslümanların yaşadıkları ülkeleri renklendirirseniz hiçbir alanın boş kalmadığını göreceksiniz. Bir araştırmaya göre 2050 yılında dünya nüfusunun %40'ı Müslüman olacaktır.

Bir Helal belgelendirme kuruluşunu temsil eden Şeyh Ali Achcar "Eğer bir kozmetik madde alkol ve hayvansal maddeler içeriyorsa, yenilmese bile Helal değildir." demiştir. Her firmanın her sene Helal sertifikasını yenilemesi gerektiğini de eklemiştir.

Sorun şu ki tek bir helal Sertifika referansı bulunmamaktadır. Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri birine sahiptir (UAE.S / GSO 1943: 2010), Malezya da başka birine (MS 2200: 2008), üçüncüsü ise şu sıralar SMIIC (İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü) tarafından geliştirilmektedir. Yakın bir gelecekte tüm sertifikaların Tek bir sertifikaya bağlanması imkânsız değildir.

Büyük gruplar da bu yayılıma karşı tepkisiz kalmıyorlar. Örneğin L'Oréal, 200 milyon Müslümanın yaşadığı Endonezya pazarında satacağı ürünler için bazı üretim hatlarını ve hammaddeleri Helal sertifikalı hale getiriyor.

Dünyanın en büyük kimya firmalarından Alman BASF ise Almanya'da ürettiği ve güzellik ve hijyen ürünleri için sattığı hammaddelerin 145'ine Helal sertifikası almıştır.

Bu tür sertifikalarla ilgili güncel sorun ülkeler arasındaki standartların farklılıklar göstermesi ve hala universel bir şablonun oluşmamış olmasıdır. Görünen o ki Helal Kozmetik trendi dinsel olmaktan çok ticari bir yaklaşımdır.

Haram olarak kabul edilen ve kozmetikte kullanılan bazı maddeler şöyle sıralanabilir:

• Et (özellikle domuz) ve bunlardan türetilen ürünler,

• Ölü hayvanlar ve bunlardan elde edilen tüm ürünler,

• "Toksik" tüm ürünler, dolayısıyla etanol,

• Kan ve yan ürünleri

Hayvanlardan elde edilen bazı haram bileşenlerin örnekleri de şöyle:

• Hiyalüronik asit (Horoz ibiği)

• Carmine boyası (böcek)

• Kolajen (tavuk ayağı, hayvan boynuzları)

• Glukosamin (hayvan iskeleti)

• Gri amber (balina)

• Elastin (inek)

• Plasental proteinler,

• Stearik asit (Inek, domuz veya koyun)

• Pantenol (et veya bal)

• Keratin (boynuz, toynak, tüyler)

Bütün bu maddelerin hayvansal olmayan kaynaklardan da elde edilebildiği unutulmamalıdır.

İş alkole gelince konu biraz daha kompleks bir hâl almaktadır. Genel olarak alkol bir çözücü olarak kabul edilmesine rağmen ilke olarak yasak olduğundan kullanım şartları her zaman net değildir ve ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebilir. Örneğin:

• Malezya: % 0.5'lik bir oran kabul edilebiliyor,

• Endonezya: % 1 bir tortu kabul ediliyor lakin kullanılan etanolün içilen bir alkolden gelmediği ispat edilmelidir,

• Dubai: % 1 kabul ediliyor,

• Suudi Arabistan ve İran'da kozmetikler hiç alkol içermemelidir.

Araştırmalar bir kadınının hayatı boyunca dudaklarını yalayarak, yemek yerken veya içerken deri yoluyla emilmek suretiyle ortalama 1.5 ila 4 kg ruj "yediğini" göstermiştir. Piyasadaki çoğu rujun yağ asitleri, alkol, domuz veya hayvansal ekstreler ve jelatin gibi maddeler içerdiği düşünülürse yediklerine dikkat eden özellikle vejetaryen ve Müslüman kesimin git gide Helal Kozmetiklere daha çok yöneleceklerini varsaymak yanlış olmaz.

Kendinize iyi davranın.